Sakarya Üniversitesi yaz okulu sürecim
KTÜ’de bilgisayar mühendisliği okuyorum. Bu yaz bir kaç dersimi verebileceğim bir yaz okulu arama sürecine girmiştim. Önünüzde çok seçenek varmış gibi görülebilir fakat maalesef öyle değil. Kabul edilebilir seçenek oldukça az. Ne kadar İstanbul’da yaşasam bile YTÜ bile bana uzak kalıyordu(Pendik’i İstanbul’dan saymayanlar Davutpaşa’yı da saymasın). Bir diğer seçenek İzmir. Fakat plan program açısından en zahmetlisi ve benim gibi tembel biri için biraz cesurca olacaktı ayrıca zaten aileniz sizi okul zamanın da göremiyor bir de yazın böyle bir seçeneği değerlendirmek oldukça zorlaşıyor. YTÜ dışarıdan gelenleri öğrenci olarak değil, 5 yıldızlı otele gelen yerli turist olarak görüyordu. İstedikleri fiyata istedikleri eğitimi verebilirler, kendi kararları. Ben de Sakarya’yı seçtim.
Hem staj hem de yaz okulunu beraber götürmek istedim ve haftanın 3 günü Sakarya’ya 2 günü de Protel ‘de staja gittim. Bu yazıda yaz okulu ayağında duracağım.
Yaz okulu mecbur değilseniz çekilecek dert değil.
- Yazını silip atıyor.
- Stres yaratabiliyor.
- Okula devam ediyor hissi yaratıyor.
Sosyal biriyseniz mükemmel de geçebilir. Çok kişisel o yüzden olayın Sakarya Üniversitesi ayağına geçiyorum. Geçen sene kendi öğrencisinin 2 katı ücret alınırken bu yıl 3 katı şeklinde bir düzenlemeye gitmişler. Canları sağolsun. Üniversiteden bahsedecek olursak oldukça büyük bir kampüse sahip. KTÜ’den büyük olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir kütüphane bir de çalışma binası var. Salon değil bina! Yeni yapılan çalışma binası gerçekten süper bir şey olmuş. Kütüphanede de çalışabilirsiniz fakat aynı konforu almanız zor. Bilgisayar Mühendisliği binası ise yeni yapılmış ve parlıyor. Sınıflar, lab’lar, koridorlar bir muhteşem. Keşke burada okusam diyorsunuz. İmkanları oldukça fazla görünüyor ve tanıdığım hocalar da oldukçe iyi niyetli(KTÜ’ye uğramadıkları belli). Ben veri yapıları ve diferansiyal denklemler dersini aldım ve verdim.
Bir konuya daha değinmek istiyorum. Zor, başarı demekse KTÜ kesinlikle çok başarılı bir üniversite. Fakat bence zoru öğrenci yaratmalı okul değil. Siz imkanları verirsiniz ve öğrenci bunlardan fayda sağlayarak gelebileceği en üst noktaya gelmeye çalışır. Gelmiyorsa o öğrenciyi okulda tutmanın bir anlamı yoktur. KTÜ 1955’de kurulan bir üniversite. Marmara bölgesinde kurulmamış olması belki de yatırım yapılmamasının büyük bir nedeni. Bilgisayar Mühendisliğinin kendi binası dahi yok. Ya birileri paraları cebe atıyor ya da 50 binden fazla öğrenci barındıran bu kuruluş iyi yönetilemiyor.
Bir diğer husus da öğrenciler ile ilgili. Ben kendimi her gün eleştiriyorum. Nasıl daha az tembel olurum diye kafa yoruyorum. Yani kendime iğne batırmıyor değilim fakat kendime batırdğım iğne özünde beni ilgilendirirken yüz binlerce öğrencilerin okuduğu üniversiteler herkesi ilgilendirir, ilgilendirmeli. Nokta.
