Bir Sabunun Hikayesi
Bölüm 2
Zaman geçerken biraz azaldığımı hissediyorum ama memnunum hayatımdan. Bakıyorum arkadaşlarıma sanki onlar için zaman hiç geçmemiş. Hep aynılar. Benim anılarım var; köpüklü anılar. Ardımda temiz insanlar. Ben bırakıyorum ama onlar kirleniyor. Onların da yaşamı bu. Yanımda bir sabun daha olsaydı daha mı iyi temizlerdik acaba. Ya da şu şampuan uzaklaşsa benden biraz. Sevemedim hiç. Onda olup ben de olmayan ne var bilmiyorum. Ama çok güzel kokuyor. Saçlar da seviyor sanırım onu. Neyse ben de sevmeye çalışacağım yavaş yavaş. Acaba o benim hakkımda ne düşünüyor?
4 gündür yoklar. Yalnız kaldım. Nereye gittiler, ne zaman gelecekler? Kurumayı sevdiğimi söyleyemem. Yanlarında da götürebilirlerdi. Ne kadar yer kaplıyorum ki. Koy çantaya nerede istersen orada köpürt. Ne yalan söyleyeyim özledim. Der’i özledim. Den’i özledim. Dokunuşlarını özledim. İkisinin banyodaki hallerini özledim. Tam bir sevgi ortamı. Şimdi sadece yalnızlık. Bu evde benim gibi onların gelmesini bekleyen elbet birileri daha vardır. Belki canlılar bile. Ağaçlarını komşuya vermiş olabilirler ama böcekler ya da karıncalar. Onları da mı düşünmediler? Beni düşünün ama onları da düşünün. Yaşamıma bu şekilde ket vurulması hoş değil. Bırakın da yaşayayım, yani bırakmayın beni.
Der duş jeli almış. Hayır anlamıyorum neden böyle bir şey yaptı. İyiyim, memnunsunuz benden. Tam yaşıyorum, keyif içindeyim, köpük içindeyim diyorum hemen bir olay oluyor. Aynı banyoda olmak bile korkutucu. Bir de ikili set şeklinde almış. Almak mantıklıydı diyor Den’e. Memnunsan mevcut düzeninden neden yeni bir şeyin arayışında olasın ki. Neyse kızamıyorum. O da kendi iyiliğini düşünüyor bencilce de olsa. Umarım beni bitirdikten sonra kullanır. Yarım kalmak istemiyorum. Bu seferde arkadaşlarıma sıra gelmeyecek. Sanırım onlar için zaman hiç geçmeyecek.
Şampuan bitti. Ne de güzel oldu. Şimdi yeni bir şampuan alana kadar beni kullanır diye düşünüyorum. Bir sonraki duşu heyecanla bekliyorum. Ya da arkadaşlarımdan birini mi seçer? Beni bu işe karıştırmak istemeyebilir. Hemen bir koşu gidip şampuan da alabilir. Bence yorulmasına gerek yok. Merakımı giderecek olmasına çok sevineceğime eminim. Şimdi sakince düşünmem gerekli. Acaba bu iş için uygun muyum. Neler yapabilirim bir bakalım. Biraz rahatlamalıyım, gülümsemeliyim belki. Saç için neden sabun kullanmıyoruz ki demeli. Peki yeni bir sabunla gelirse, bir saç sabunu ile. Aslında benim için de iyi olur. Bir arkadaş sonuçta, takılırız.
Çok fena düştüm. Biraz eksildim. Sabah elinden kaydım Den’in ve çarptım sert beyaz zemine. Sürüklendim biraz yerde suyun da etkisiyle. Hemen harekete geçti Den ve aldı beni yerden. Fakat bir kaç parçam yaşamını suda devam ettirdi ve bitirdi. Üzüldüm onlar adına. Üzüldüm kendi adıma. Çok kısa yaşadılar ve bir insanla bile değildi. Bu acıyı yaşamak zorunda mıydım? Neyse ki Den’in kaymasına sebep olup ona bir zarar vermedim. Ona bir şey olsaydı nasıl köpürürdüm, nasıl devam ederdim yaşamıma. Bir de eline alır almaz böyle bir dokunmalar, köpürtmeler, temizlemeler filan. Of of çok iyiydi çok. Düşmek istemem tabii ama böyle olacaksa düşmeye de tamam. Yine de kimin beni eksiltebileceğini seçmek isterim, yaşadığım sürece sürekli eksileceğimden.