Bir Sabunun Hikayesi
Bölüm 3
Şimdi arkadaşlarıma bakıyorum fakat göremiyorum. Onların yanındayken bir yaşamım yoktu belki fakat hissederdim yakınlıklarını. Artık çok uzaklar sanki. Ne ben yanlarına gidebiliyorum ne onlar yanıma gelebiliyorlar. Öncesinde ne güzel dokunurduk birbirimize. Beklerken bizimkileri, özlüyorum yaşamadığım fakat yanlarında olduğum o günleri. Arzuladığımı yaşıyorum şu an hatta daha ötesini. Der ve Den sanki benim üzerimden birbirlerine bağlanıyorlar. Birinde yaşadığım duyguyu başka bir gün diğerinden alıyorum. Çok ilginç, çok enteresan. Bana dokundukları yerlerden tanıyorum onları.
Yeni bir şampuan geldi. Beklemiyor değildim ama umutlanmıştım. Bir arkadaşım gelir yanıma, birlikte oluruz diye. Bu şampuanı sevdim, çok küçük. Bakalım bu kısa yaşamımda kaç şampuan hayatı göreceğim. Anlayabiliyorum bizimkileri de. Saçları uzun ve sabun ile çok zor. Kendimi övmek gibi olmasın ama çok güzel temizlerim. Ayrıca kokum da uzun süre etkisi altında bırakır insanları. Der bazen beni lifle birlikte kullanıyor. Sanırım daha iyi temizliyor diye ama bu durumda bana dokunan daha çok lif oluyor. İstiyorum ki insanlar dokunsun. Ama lifle de çok iyi köpürüyorum. İşte yeni bir özelliğim daha.
Tekrar düştüm. Ama bu bir ayrılık doğurdu. İkiye ayrıldım tam ortadan. Biraz yaşamış olmanın getirisi olsa gerek; çabuk kırılıyorsunuz. Daha fazla yaşamış olsam bu mümkün değil ya da daha az. Der iki parçamı da aldı ve evime yan yana koydu. Üzüldüğünü hissettim. Acaba birleştirmeyi mi deneyecek yoksa böyle mi bırakacak. Sonra yaklaştı. İki ben var artık karşısında. En ıslak ve köpüklü olana: Senin adın So olsun dedi diğer bana döndü ona da Sa dedi. Bana isim verdi. Benim artık ismim var. Hem de iki tane, inanamıyorum! Şimdi anladım ama, insanlar sahip olduklarına değil sevdiklerine isim verirmiş.
Der daha çok So ile Den ise Sa ile köpüklenip temizlenmeyi tercih ediyor. Merak ediyorum öncesinde kararlaştırdıkları bir şey mi acaba diye. Yoksa tesadüfen mi oluştu. Kuruyan, yaşamayan bir parçam kalmıyor geride. Her parçam aynı güzellikte devam ediyor hayatına. Böylece biri diğerinden önce de bitmemiş olacak. Bu sabun bölündü diyerek atabilirlerdi de beni. Olmayacak şey değil. Düşünmek bile istemiyorum. Duş jeli halen banyoda olmalı fakat göremedim. Sanırım korkuyor benden. Ben ki parçalara bölünüp yaşamaya devam ediyorum hem So hem Sa ile.
Normalde ev bu kadar gürültülü olmazdı ben de rahatsız olmazdım. Bağırma sesi beni çok rahatsız eder. O ses dalgaları içime içime işliyor. Bu seslerin benim sevdiğim insanlardan Der ve Den’den geliyor olması ise endişelendiriyor. Şu ana kadar denk geldiğim bir durum değildi. Umarım konunun benimle bir ilgisi yoktur. Kapı açıldı ve Den içeri girdi. Gözlerinden akan bir şeyler gördüm, su gibiydi. Ama musluğu bile açmamıştı daha. Ardından duş kapısını araladı ve Sa olan beni aldı. Bir şeye sardı ve attı çantasına. Sonra gitti evden. Çıktım gittim evden. Der girdi banyoya. Baktı bana ve döndü önüne. O da musluğu açmadı. Çıktı, kapattı ışığı. So kaldı geride, Der kaldı. Ben neredeyim?